26 Nisan 2013 Cuma

Psikolojide Bilimsellik Kaygısı

İşte bu koltuklar, bu koltukların hikayesi, psikoloji diye bir "bilim" ortaya çıkardı. Bu bilimin kabul edilmesi epey zaman aldı, ancak sağ olsun John Watson, bu "bilim"i gerçekten bir bilim haline getirdi. Sigmund Freud tarafından ortaya atılan ögeler ve yapılan işler, hala bugün bile insanların psikoloji bilimi hakkında yanlış düşüncelere sahip olmasına sebep oldu. Freud'un yaptıklarından sonra psikoloji denince insanların akına işte bu deri koltuk, çocukluğa inmek gibi kavramlar girdi ve bunlar günümüzde hala böyle sanılmaktadır. İşte onlara sesleniyorum, psikolojide bunlar yok artık! 1930'lardan çıkmanızı rica ediyorum.

Ancak ne yazık ki halk arasındaki bu söylemlerin yaygınlığının yanında da günümüz psikologlarının yaptıkları işler de ne yazık ki insanları bu yönde düşünmeye sevk ediyor. Psikolojiye ilgi duyan her insanın elinde bir Freud kitabı görebilirsiniz. Bunun yanında profesyonel psikologların da %80'i klinik alanında çalışmakta olup, sürekli olarak "insanları sevmenin kararlara etkisi" gibi bilimle alakası olmayan konular üzerinde araştırmalar yapmaktadır. Bu araştırmaları bir şekilde öğrenen halk da bunu bir prim aracı olarak kullanmakta ve sürekli olarak yalan yanlış "psikolojide yapılan araştırmalara göre" diye başlayan cümleler duymaktayız.

Oysa ki ABD ve Avrupa'da görev alan psikologlar, "frontal lob hasarının kararlara etkisi" gibi daha gözle görülebilir şeyler üzerinde çalışıyorlar, hemen hepsi psikiyatri uzmanları ile koordineli olarak çalışıyor ve bilgi alış verişinde bulunuyor, oralarda her psikolog, aynı zamanda bir beyin kimyası uzmanı. Oysa bizde ise psikolog ve psikiyatri uzmanlarını bir odaya kapatsanız herhalde bir grup tamamen yok olacaktır.

İş böyle olunca ne halk ağzındaki yanlışlar düzeltilebiliyor, ne de kendimizi düzeltebiliyoruz. Üstelik bir de "psikoloji neden gelişmiyor" diye şikayet etmiyor muyuz? İşte buna deli oluyorum. Üye olduğum mail gruplarından birinde sürekli olarak "danışan yönlendirme, psikolog ihtiyacı, abi/abla" arayışı gibi konular paylaşılıyor, hiçbir bilimsel sempozyum duyurusu yok. Var tabii ki ancak, bunların da bilimselliği, yukarıda bahsettiğimiz türden: Çocukluk yaşantısında zorluk çekenler yetişkinlikte nasıl bir hayat sürerler?

1 yorum:

  1. Yine yanlışlarla dolu bir yazı. İnsanların böyle yazıları okuyup yanlış bilgilendirilmesi çok yazık. Bir kere ülkemizde psikoloji alanında ki kendisi bütün alt dalları da içerir, çeşitli bilimsel araştırmalar yapılmakta ve bu araştırmalar uluslararası bilimsel dergilerde yayınlanmaktadır. Psikolojinin gelişmediği doğru değildir. Psikoloji dendiğinde Freud'un akla gelmesi popüler kültürün bir sonucu, psikologlar neden değil. Bütün bunlara ek olarak, çocukluğa inme kavramı da eskimiş demode olmuş atılmış bir kavram değil. Freud sonrası psikanalizmin nasıl geliştiğini bir kitap alıp oku ve öğrenin isterseniz, erken çocukluk yaşantılarının özellikle pre-ödipal zamanın ve anneyle ilişkinin ne kadar önemli olduğu yapılan "bilimsel" araştırmalarla destekleniyor. Bilimsellikle alakası olmayan popüler dergiler ve gazetelerde yayınlanan her psikolojiyle ilgili yazıyı/haberi kaale alırsanız, işte böyle yanlış yazılar yazarsınız.

    YanıtlaSil